18 Ocak 2012 Çarşamba

Dilbilim Laboratuvara girer mi?

Başlıktaki sorunun yanıtını vermeden önce, şuradan laboratuvar sözcüğünün anlamına bakmakla, sözcüğün fen bilimlerinde araştırma, ayrıştırma işleri için kullanılan fiziksel ortam olduğunu anlıyoruz. Evet, laboratuvar gerçek-dünya bilgimizdeki ortamın adı.

Peki, dilbilimle ilişkisi ne olabilir? Ses laboratuvarları, akustik laboratuvarlar dışında bir de "yazılımsal" olanlarından söz etmek gerekir. 1990'lardan önce de derlem dilbilim (corpus linguistics) özellikle derlem (corpus) Batı literatüründe bilinen, yerleşen bir terimdir, bununla birlikte gerçek değerini ve yaygınlığını 90'lardan sonra kişisel bilgisayarlar ve sonrasında yazılım teknolojisinde yaşanan üstel gelişimle almıştır. Derlem'i dilbilim yöntembilgisi açısından çok önemli bir noktaya taşıyan da yazılımdır diyebiliriz.

Sezgisel yöntemin, temelde araştırmacının gerçek-dünya bilgisine dayalı sezgisel çıkarımlarıyla dilbilimsel ögeler üzerindeki kararları, bugün için pek de geçerli görünmemektedir. Özellikle sözlükbilim açısından durum yazılımlar lehine oldukça değişmiştir. Hangi sözcüğün kullanımda olduğu, hangisinin yayılım gösterdiği, ne kadarının kullanımdan düştüğü ya da düşmek üzere olduğunun kararını yazılımla verebilmekteyiz.

Şöyle bir somutlayış durumu açıklamak adına yararlı olabilir: Kafa travması geçiren bir olguda acil ünitesinde yapılan rutin göz bebeği muayenesi, kusma olup olmaması gibi iki kritik tanı kriteri dışında kesin tanı, BT (bilgisayarlı tomografi), MR gibi cihazlar ve bunlardaki görüntü işleme yazılımları yardımıyla konulmaktadır. Bu cihazlar bugün tanı ve tedavinin vazgeçilmezleri arasındadır. Sezgisel olarak karar vermek bir yana, tanı koymak artık kanıta dayalı yapılmaktadır.

Yukarıdaki örnek, özellikle sözlükbilim için, sözvarlığı çalışmaları için gittikçe akıllanan yazılımlar düşünüldüğünde, bu yazılımlar incelendiğinde yöntembilgisi açısından dilbilimin öngörülenin çok öncesinde değişeceği anlamına gelmektedir.

Başlıktaki sorunun yanıtı kısaca, evettir.